Terim olarak pek aşina olmadığınız bir kavramsa da şu tanımı verdiğimde hemen hepimizin zaman zaman karşılaşabildiği durumlardan söz ettiğimizi anlayacaksınız. Psikosomatik genel olarak fiziksel bir hastalık olmadan yani tüm muayene yöntemleri, tetkik ve incelemeler sonucu hiç bir fiziksel hastalıkla açıklanamayan ancak kişiyi gerçek bir hastalık durumu varmış gibi rahatsız eden belirtiler bütününe verilen isimdir.
Zaman zaman hissedilen baş boyun ağrılarından sırt veya vücudun her yerinde olabilen ağrılara mide barsak şikayetlerinden tuvalet alışkanlıklarında değişikliklere hatta nörolojik kökenli olduğu zannedilen ancak nörolojik muayene ve görüntüleme yöntemlerinde herhangi bir bulguya rastlanmayan baş dönmesi, görme kaybı, güç kaybı gibi çok çeşitli yakınmalarla kendini gösterebilir. yine sık görülen psikosomatik hastalıklar arasında cilt hastalıklarının ayrı bir yeri ve önemi vardır.
Her tür muayene yöntemi, tetkik ve görüntülemeye karşın devam eden ısrarcı yakınmalarınız varsa psikosomatik bir hastalığınız olma ihtimali mutlaka vardır. Köken olaran psişe-ruh ve soma-beden anlamındaki kelimelerin birleşimi olan bu terim ruhsal sorunun beden bulması gibi düşünülebilir. Bu açıdan bakılınca gerçekten fiziksel olarak acı çeken bireyler için ruhsal bir sorun olduğunu kabul ederek bir pskiyatristle görüşmek oldukça zor görünür. çünkü kişilerin çoğu zaman ruhsal denebilecek herhangi bir yakınması olmamıştır.
Her ne kadar çalışmalar altta yatan bir anksiyete bozukluğunu işaret etse de klinik pratiğimizde hiç bir ruhsal yakınması olmayan kişilerde de bu durumun ortaya çıktığını görüyoruz. Bu gibi durumlarda psikanaliz gibi klasik psikoterapi teknikleri kadar günümüzde yaygınlaşmaya başlayan EMDR, hipnoz, regresyon gibi farklı çalışmalar veya SCİO quantum terapi gibi enerjetik yöntemlerle geri planda bekleyen alanlara ulaşılarak terapi uygulanabilir.